Travel Guide Logo
 Akdeniz
 
Alanya
Alışveriş
Antik Kentler
Çevre
Giriş
Nasıl Gidilir?
Tarih ve Kültür
Tarihçe
Yöresel Lezzetler
 Antalya
Alışveriş
Antik Kentler
Çevre
Giriş
Nasıl Gidilir?
Tarih ve Kültür
Tarihçe
Yöresel Tatlar
 Kaş-Kalkan
Alışveriş
Çevre
Giriş
Nasıl Gidilir?
Tarih ve Kültür
Tarihçe
Yöresel Tatlar
 Kemer
Alışveriş
Çevre
Giriş
Nasıl Gidilir?
Tarih ve Kültür
Tarihçe
Yöresel Tatlar
 Side-Manavgat
Alışveriş
Çevre
Giriş
Nasıl Gidilir?
Tarih ve Kültür
Tarihçe
Yöresel Tatlar
 Güney Ege
 Bodrum
Alışveriş
Çevre
Giriş
Kültür
Nasıl Gidilir
Tarihçe
Yöresel Tatlar
 Datça
Alışveriş
Çevre
Giriş
Nasıl Gidilir
Tarih ve Kültür
Tarihçe
Yöresel Tatlar
 Didim
Alışveriş
Çevre
Giriş
Nasıl Gidilir
Tarih ve Kültür
Yöresel Tatlar
 Efes
Alışveriş
Çevre
Giriş
Nasıl Gidilir
Tarih ve Kültür
Tarihçe
Yöresel Tatlar
 Fethiye-Ölüdeniz
Alışveriş
Çevre
Giriş
Nasıl Gidilir
Tarih ve Kültür
Tarihçe
Yöresel Tatlar
 Foça
Alışveriş
Çevre
Giriş
Nasıl Gidilir
Tarih ve Kültür
Tarihçe
Yöresel Tatlar
 Köyceğiz-Dalyan
Alışveriş
Çevre
Giriş
Nasıl Gidilir
Tarih ve Kültür
Tarihçe
Yöresel Tatlar
 Kuşadası
Alışveriş
Çevre
Giriş
Nasıl Gidilir?
Tarih ve Kültür
Tarihçe
Yöresel Tatlar
 Marmaris
Alışveriş
Çevre
Giriş
Nasıl Gidilir?
Tarih ve Kültür
Tarihçe
Yöresel Tatlar
 Pamukkale
Alışveriş
Çevre
Giriş
Nasıl Gidilir?
Tarih ve Kültür
Yöresel Tatlar
 Kuzey Ege
 Altınoluk
Çevre
Giriş
Tarih ve Kültür
Tarihçe
Yöresel Tatlar
 Assos
Assos'da Alışveriş
Çevre
Giriş
Nasıl Gidilir
Tarih Ve Kültür
Tarihçe
Yöresel Tatlar
 Ayvalık
Alışveriş
Çevre
Giriş
Nasıl Gidilir.doc
Tarih ve Kültür
Tarihçe
Yöresel Tatlar
 Bozcaada
Alışveriş
Çevre
Giriş
Nasıl Gidilir
Tarih ve Kültür
Tarihçe
Yöresel Tatlar
 Çeşme
Alışveriş
Çevre
Giriş
Nasıl Gidilir
Tarih ve Kültür
Tarihçe
Yöresel Tatlar
 Gökçeada
Alışveriş
Çevre
Giriş
Nasıl Gidilir
Tarih ve Kültür
Tarihçe
Yöresel Tatlar
Giriş






Fotoğrafların büyük hallerini görmek için üzerlerine tıklayın.

Adalar Kenti

AYVALIK Çevresini saran adaları, dünyaca ünlü zeytinleri, bozulmayan mimari dokusu ve deniziyle şirin bir tatil beldesi.

 

Balıkesir'in şirin bir ilçesi olan Ayvalık, eşsiz kumsalları ve mimari dokusu ile tipik bir sahil ilçesi olma özelliği taşıyor. Tarihi bir yerleşim yeri olan Ayvalık'ta çok sayıda kilise ve manastır var. Bu harika ilçe, doğal güzellikleri yanında ilginç mimarisiyle de dikkat çekiyor. Daracık sokakları ve eski taş evleri ile, sımsıcak insanların yaşadığı, doğal ve tarihi güzellikleri ile gezmeye doyamayacağınız bir belde. Sarımsaklı, Cunda Adası ve Şeytan Sofrası görülmesi gereken yerlerinden sadece birkaçı. Adalar, Ayvalık'ın eşsiz güzelliğine güzellik katıyor. Ayvalık koyunda yer alan adaların, Cunda dışında, hiçbirinde yerleşim yok. Hatta bazı adalar gel-git sırasında su altında kalıyor. Motorlarla adalara düzenlenen turlara katılabilirsiniz. Ayvalık bir zeytin ülkesi adeta. Ayvalıklılar Ege'nin en güzel zeytinlerinin yörelerinde üretildiği iddiasında. Kış aylarında zeytinciliği yaşayan Ayvalık, yaz aylarında doğal güzellikleri, denizi ve turizmi yaşıyor. Karada zeytin ülkesi olan Ayvalık, denizde tam yirmi iki adasıyla bir adalar cenneti.

 

Dikili

Dikili doğal ve antik güzelliklerin birarada bulunduğu zengin turizm potansiyeline sahip bir bölge.

Uzun bir kumsal şeridi ile geniş bir sahili olan Dikili'de, ilçe merkezinden bile denize girilebiliyor. Dikili'nin asıl önemi zengin tarihinden geliyor. M.Ö. 10. yüzyıla tarihlenen antik Aterneus ve Çandarlı'daki Pitane kalıntıları yörenin zengin tarihi geçmişinin en önemli örnekleri. Aterneus, Bergama - Dikili karayolunun Dikili yol ayırımına yakın bir yerde (Ağılkale) bulunuyor. Kentin ören yeri 177 m. yükseklikteki Kaletepe üzerinde. Kuruluşu M.Ö. 5. ve M.Ö. 4. yüzyıla dayanan bir yerleşim yeri..

Çandarlı

Dikili'ye bağlı olan Çandarlı (Pitane), şehirden kaçıp doğa ile bütünleşmek isteyenlere doğal güzellikleri; adaları, koyları, termal kaynakları ile kucak açıyor. Bademli Köyü'nün tarihi ve tabii güzellikleri; Merdivenli ve Denizköy'de bulunan krater gölleri ile mağaralar, Madra Çayı'na dayanan ormanlar yörede görünmesi gereken yerlerin başında geliyor.

 

Çandarlı (Pitane) yöresindeki söylenceye göre; Amazon kadın savaşçılar yöreye egemen, olarak Pitane başta olmak üzere birçok kıyı kenti kurmuşlar. "Kadın kenti" anlamına gelen "Pitane" sözcüğünün buradan geldiği düşünülüyor. Eoılı kenti olan Pitane'de gerçekleştirilen kazılarda "Myken Keramiği" M.Ö. 625-500 yıllarına dayanan vazolar, küçük yapıtlar ve arkaik heykeller bulunmuş. Çandarlı'nın 13 ya da 14. yüzyıllarda yapıldığı bilinen görkemli kalesi ülkemizin en iyi korunmuş kalelerinden biri. 15.yüzyılda yenilenen kale 1957 yılında tekrar bir onarımdan geçmiş.

 

Bergama

İlk çağda muhteşem abideleriyle büyük bir şehir ve aynı adı taşıyan krallığın merkezi olmasının yanında, doğal güzellikleri ve zenginlikleriyle de dikkat çeken bir yer Bergama.

Tarih meraklılarının yanısıra sınırları içinde yer alan Mahmudiye Ilıcası, Paşa Ilıcası, Geyiklidağ Ilıcası, Güzellik Ilıcası, Dereköy, Ilıcası ve Haydar Ilıcası'yla şifa arayanların da buluşma noktası. Kilimleriyle ün yapan yörede, gömleklik kumaş, ince ve pamuklu dokumalar, yünden heybeler, seccade, kilim ve halı dokunuyor.

Bergama Çayı boyunca sıralanan tabak dükkanlarını görmemezlik etmeyin. Eski yıllardan beri babadan oğula devredilen tabakçılık, artık aile işletmeciliği olarak devam ettirilmekle birlikte büyük şirketlerce de sahipleniliyor.

Tarihi

Ayvalığın güneybatısında, İzmir'in 100 kilometre kuzeyinde bulunan Bergama'nın adı, antik dönemdeki ismi olan Pergamon'dan geliyor.

Bergama, ülkemiz uygarlık tarihinin en eski yerleşimlerinden biri. Tarih öncesi dönemlerden başlayarak Pers, Büyük İskender, Frigya, Trakya Krallığı, Selevkos Krallığı, Roma ve Bizans dönemlerini gören kent, 1302 yılında Karesioğulları Beyliği, 1341 yılından sonra ise Osmanlılar tarafından alınmış. Bölge, Dünya çapında önemi olan arkeolojik eserlere ev sahipliği yapıyor. Antik Dönemin önemli sağlık merkezlerinden Asklepion, ilk yerleşim alanı olan 300 metre yüksekliğinde dik bir tepe üzerinde kurulan Akropol ve M.S. 2. yüzyıla tarihlenen Serapis Tapınağı (Kızıl Avlu) yörenin cazibe merkezleri.

 

Akropolis

Akropol son derece dik bir tepe üzerinde kurulu. Yaklaşık 300 metre yükseklikteki bu tepeye kıvrılarak tırmanan bir yoldan çıkılıyor.

Akropol denilen şehir yerleşiminde dini, resmi, sosyal ve ticari binalar iç içe kendine özgü bir plan çerçevesi içinde yerleştirilmiş. İlk çağlardan bu yana iskan yeri olan tepenin üstünde Bergama Kral Sarayları yer alıyor. Binaların alt bölgesinde Athena Tapınağı ile birlikte kütüphane ve Trajan Tapınağı da bulunuyor. Alttaki terasta ünlü Zeus sunağı bulunuyordu. 1897 yılında Almanya'ya kaçırılan sunağın yerinde sonradan yapılan bir benzeri yer alıyor. Dünyadaki en dik tiyatrolardan birisi de burada yer alıyor. En alt kesimde ise Gymnasion ve Demeter Tapınağı bulunuyor.

Athena Tapınağı

Tiyatronun üstündeki terasta inşa edilmiş olan Athena Tapınağı,6x10 m. sütunlu Dor düzeninde bir yapı. Tapınağın temellerinden yalnız bazı parçalar kalmış olmakla birlikte, batı kanat 1.20 m. yüksekliğe değin korunmuş. Tapınağın sütun ve arşitrav parçaları halen Berlin Müzesinde.

 

Tiyatro

Helenistik dönemin en güzel mimari eserlerinden biri. Bergama Tiyatrosu dik bir yamaç üzerine kurulmuş. Batı Anadolu'nun en dik tiyatrosu olan yapı 10.000 kişilik. Sahne kısmı Helenistik dönemde ahşaptı, yalnızca oyun günleri kuruluyor sonra yeniden kaldırılıyordu.

Kütüphane

II. Eumenes döneminde zenginleşen kütüphanenin en büyük rakibi İskenderiye Kütüphanesiydi. II. Eumenes devrine ait kütüphanenin 13.53X 15.35 m. boyutlarında büyük bir okuma odası var. Tahta raflarla donatılmış kütüphanede eskiden 3.50 m. yüksekliğinde Athena heykeli vardı. Bu heykel şu anda Berlin Müzesinde.

Trajeneum

Tanrılaştırılan Roma İmparatoru Trajan için yapılmış olan akropolün en yüksek terası.

Daha önce burada bir Helenistik dönem yapısının bulunduğu düşünülüyor. Üç tarafı stoalarla çevrili olan tapınak 68x58 m. büyüklüğünde bir teras üzerinde yükseliyor. Tapınağın içinde bulunan Trajan ve Hadrian'ın mermer heykellerinin başları Berlin Müzesinde.

 

Zeus Sunağı

Bu yer yaklaşık 69x77 m. büyüklüğündeydi ve büyük sunak tam ortasında yükseliyordu. Büyük bir olasılıkla sunağın dört bir yanı açıktı ve anıt her yerden rahatlıkla görülüyordu. Akropolde yalnız temelleri görülebilen sunağın tüm mimari parçaları ve kabartmaları bugün Berlin Müzesinde eskisine yakın bir şekilde tamamlanarak sergileniyor.

Asklepion

Asklepion'da su sesi ve telkinlerden faydalanarak hastalar tedavi edilirmiş.

Sağlık ve hekimlik tanrısı olarak bilinen Asklepios, Apollonun oğullarından biri. Asklepios'un yeri anlamına gelen Aesklepion, ilk çağlarda Bergama'da en önemli sağlık merkeziydi. Buradaki tedavi şekilleri arasında şifalı su, çamur kürü, spor, tiyatro, psikoterapi yer alıyordu. Girişte solda bulunan yapı Asklepios tapınağı. Sağlık tanrısı adına M.S. 150 yıllarında bağışlarla yapılan tapınak bir kubbe ile örtülü ve duvarları 3 m. kalınlığında.

 

Bergama Arkeoloji Müzesi

Müzede toplam 10516 eser bulunuyor. Müzedeki eserlerin 5.350 adeti arkeolojik, 1936 adeti etnografik ve 3.201 adeti ise sikkeler. Arkeolojik eserler Tunç çağı, Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma ve Bizans çağlarına ait. Etnografik eserler Osmanlı devrine ve Bergama yöresine ait malzemelerden oluşuyor.Müzenin dış bahçesinde mezar stelleri ve lahitler, iç bahçede ise kronolojik sıraya göre mimari parçalar, alçak kabartmalar, kolosal heykeller ve taş yazıtlar sergileniyor.

 



© 1996 - 2007 Travel Guide
  Telefon: +90 212 883 43 67 (pbx) | Faks: +90 212 883 43 66
| www.turizmdebusabah.com | www.travelguide.gen.tr | www.industryguide.gen.tr | www.gastronomi.com.tr
www.artacademy.com.tr | www.okukullankolaypc.com | www.dvdfestivali.com | www.yaraticicocuk.com
| Pedia