Travel Guide Logo
 
Mavide Kaybolmak
Mavi Seçenekler
Yolculuğun Ev Sahipleri
 
Mavi Yolculuk Rotaları
Bodrum- Gökova-Bodrum
Bodrum - Hisarönü - Marmaris
Marmaris- Knidos-Marmaris
Marmaris- Fethiye-Marmaris
Fethiye-Ölüdeniz-Fethiye
Fethiye-Kekova-Fethiye
Fethiye-Ekincik-Fethiye
Kemer - Kekova-Kemer
Antalya- Kas- Antalya
 
Yolculuğun Ev Sahipleri
 
Yat Firmaları Üzerine
Muğla
Antalya
İstanbul
İzmir
Kemer - Kekova-Kemer




Fotoğrafların büyük hallerini görmek için üzerlerine tıklayın.


Rota: Kemer-Sazak-Adrasan-Demre-Gökkaya-Kaleköy-Üçağız-Finike-Olympos-Ceneviz Limanı-Phaselis-Kemer.



Akdeniz’in tipik ve şirin limanı Kemer, Mavi Yolculuk için ideal bir başlangıç noktası. Limanda geçirilen zevkli bir geceden sonra, sabahın ilk ışıklarıyla Sazak’ın kayalıklar ve çamlarla çevrili koyuna geliyorsunuz. Buranın berrak sularında geçirilen güzel bir günün sonunda, gece Adrasan kıyılarına demir atılıyor. Üçüncü gün uğrayacağınız Demre ve Gökkaya’da, Antik Myra ve St. Nicholas kiliseleri sizi bekliyor. Öğleden sonra Kekova’nın büyülü sularında yapılan bir gezintinin ardından, gece Gökkaya’ya geçiyorsunuz. Dördüncü gün, Antik Simena’dan (Kaleköy)Kekova’nın kristal sularına ve dantel gibi koylarına kendinizi atabileceksiniz.  Akşam demirlemek için Üçağız’a geçiliyor. Beşinci günün keşif noktası Finike... Finike’deki dopdolu bir deneyimden sonra, günün sabahında varacağınız nokta Ceneviz Limanı... Liman, el değmemiş ve romantik havasıyla ağırlıyor sizi. Sonra  antik tanrılarla buluşmak için Olympos’a geçiyorsunuz. Yedinci gün Antik Phaselis kentinde demirleyip, çevre gezileri yaptıktan sonra; gün sonunda Kemer Limanı’na dönüş yolculuğu başlıyor.

Kemer
Deniz, kum, güneş ve tarihin yanyana geldiği eşine az rastlanır güzellikte tatil beldesi Kemer; Phaselis, Olympos, Yanartaş gibi tarihi yerleri ve 62 kilometrelik kıyı şeridiyle benzersiz güzellikler sunuyor yerli ve yabancı konuklarına. 2 kilometrelik kumsalıyla dikkat çeken Adrasan, sahip olduğu tarihsel değerinin yanında kilometrelerce uzanan sahiliyle Olympos, ormanla sahilin birleştiği noktada Tekirova, mavi bayrak ödüllü plajlarıyla Beldibi Kemer’de denizle kucaklaşmak isteyenlerin buluşma noktaları.

Kemer’in bu geziler kadar ilgi gören bir başka zenginliği de yöredeki mağaralar. Başta Beldibi Kaya Sığınağı olmak üzere, Peynirdeliği ve Sırtlanini mağaraları her yaştan, her milletten insanın akınına uğruyor.

Bölgenin sualtı güzellikleri, su üstündekilerle yarış halinde. Dalış meraklıları Kemer’den çok memnun kalacaklar. Bölgede dalışa uygun çok sayıda yer var. Dalış kurslarından birine katılarak yepyeni bir hobi edinebilirsiniz.

Eğlence hayatı da oldukça hareketli Kemer’de. 24 saati dolu dolu yaşayan beldede, özellikle geceleri bir başka güzel. Akşamın serinliği ile birlikte herkes kendini sokaklara atıyor. Masaları sokaklara taşan restoran ve kafeler, her türlü hediyelik eşyanın satıldığı tezgahların bulunduğu cadde ve sokaklar kentin keyfini çıkarmak isteyen yerli ve yabancı turistlerle dolup taşıyor.

Demre (Kale)
Doğal güzellikleri, tarihi eserleri, pırıl pırıl denizi ve seracılığın odak noktası Demre, Kekova Körfezi'ne en yakın çıkış kapısı konumunda.Toros Dağları eteklerinde ve Akdeniz'in turkuaz renkli denizi arasında yer alan Demre, bahar aylarında limon ve portakal çiçeklerinin mis gibi kokularıyla, yerli yabancı tüm turistleri büyülüyor. Likya medeniyetinin izlerini taşıyan kentteki çocukların, denizlerin ve gezginlerin koruyucusu sayılan St. Nicholas’ın Kilisesi, en önemli ziyaret yeri olarak kabul ediliyor. Yer mozaikleri, kemerli salon ve odaları, lahitleriyle binlerce turistin ziyaret ettiği kilise, ilginç ve oldukça başarılı bir akustik ses düzenine sahip. Sahne altındaki ses tünelinin kapısında duranlar, tünelin diğer ağzında konuşulanları çok şaşırtıcı ve ekolu bir efektle duyabiliyorlar.

Gökkaya
Kekova' dan güneye doğru ilerlediğinizde bir başka güzel limana varıyorsunuz. Rüzgarlara karşı oldukça korunaklı duran Gökkaya, demirlemek ve kalmak için bölgedeki alternatif uğrak yerlerinden. Koyu çevreleyen küçük adacıkların arasında yüzmenin keyfi bir başka oluyor... Kıyıya çıkıp, doğuya doğru yürümeye başlarsanız; anıtsal girişi, kilisesi, su sarnıçları ve anıtsal mezarları günümüze kadar ulaşmış küçük bir Likya kenti olan Istlada'ya ulaşırsınız.

Kaleköy (Simena)
Güzelliğini, tarihi, denizi ve güneşinden alan Simena'ya, Üçağız'dan deniz yoluyla da geçilebiliyor. Karşısındaki Kekova adasında bulunan ve Akdeniz'in büyüleyici mavisinin altında yer alan batık şehri ve antik kalıntılar görülmeye değer. Tarihi Likya uygarlığına kadar uzanan Simena'da pek çok uygarlığın izleri yer alıyor. Kayalara oyulmuş tiyatro ve surlar bunlardan yalnızca birkaçı.

Finike
Gelidonya Burnu’nu batıya dönünce, Karagöz Limanı’ndan sonra başlayan kumsalı, Finike’ye kadar uzanıyor. Körfezin batı ucundaki Finike kasabasına denizden gidince; en durgun olduğu zamanda bile insanı serseme çeviren dalgaların arasında buluyorsunuz kendinizi. Yunus balıkları, denizdeki konuklarına eşlik ediyor. Doğudan batıya doğru uzanan kıyı üzerinde eski Likya’nın bir takım önemli kentleri yer alıyor. Gelidonya Burnu’ndan sonra batıya doğru ilerlediğinizde, önce Yalıköy yakınlarındaki Gagae, sonra Kumluca Hacıveliköy yakınlarındaki Corydella ve Rhodiapoli, en son da Finike’ye yakın olan Lymira kenti çıkıyor karşımıza. Finike Ovası’nın diğer bir adı da Turunçova. Turunçgillerden portakal ve limonla birlikte pek çok şey yetişiyor. Finike, bölgenin en zengin ve gelişmiş beldelerinden biri. Yatların ve her çeşit teknenin yanaşabileceği bir limanı ve mendireği bulunuyor.

Olympos
Olympos, sahip olduğu tarihsel değerlerinin yanı sıra, 3200 metrelik sahili, endemik bitkileri, Caretta Caretta’ları, Chimera’sı, tüm sportif etkinliklere olanak veren muhteşem doğası ve pansiyon olarak kullanılan meşhur ağaç evleri ile tüm dünyada haklı bir üne sahip.
Olympos, Sit alanı kapsamında olduğu için antik alan ve çevresinde yapılaşma yasak. Anayoldan portakal ağaçlarının kokusu eşliğinde Olympos’a indiğinizde bungalov tipi ağaç evlerle karşılaşıyorsunuz. Burası gezgincilerin en önemli durağı. Yörenin en popüler yeri; yurtdışında da oldukça iyi tanınan Kadir’s Tree House. Antik kentin içerisinden yaklaşık 10 dakikalık bir yürüyüş sonunda plaja ulaşabilirsiniz. Plaja gitmeden önce antik kenti gezmenizi öneririz. Olympos sahili, nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan Caretta Caretta’ların da üreme alanı. Ayrıca yine bölge yakınlarında bulunan Beydağları Olympos Milli Parkı da dağcılıkla ilgilenenler için ideal bir bölge. Burası yaz sezonu boyunca dağcılık aktivitelerine açık.

Chimera (Yanartaş)
Tahtalı Dağı’nda yer alan Yanartaş’a ulaştığınızda hoş bir doğa olayıyla karşılaşıyorsunuz. Burada yaz - kış yanan ateşin bir ejderin ağzından çıktığı söylenegelse de, asıl sebep yanıcı bir gaz. Efsanesi ise şöyle: Alev kusan Chimaira’nın Lykia'ya dehşet salması üzerine, Bellerophon kanatlı atı Pegasus'a atladığı gibi canavarı cezalandırmaya koşmuş. Onu öldürüşünün anısı olarak da, Athena için bir sunak dikmiş. İşte Batı dillerinde Chimera olarak anılan “Yanartaş” böyle tutuşmuş.

Phaselis
Phaselis’e Antalya Limanı’ndan çıkıp, Teke Yarımadası’nın doğu kıyılarını izleyerek varabiliyorsunuz. Bir surun üzerine kurulu olan kente denizden gelirken, toprak kayması yüzünden ortaya çıkan sarnıçları görebiliyorsunuz. Kentin üzerinde kurulduğu burnun güneyi, Tekirova da denen geniş bir körfez. Burnun batısındaki eski kentin limanı, denize inen basamaklarıyla neredeyse bir havuz gibi duruyor. Kuzeyde bir liman kalıntısı daha var. Yıkılmadan önce burası üç limanlı bir kentmiş. Kuzeydeki limandan güneydekine, sağlı sollu sütunların bulunduğu bir cadde uzanıyor. Bir tepe oluşturan burun üzerinde de sarnıçlar, yapı kalıntıları, tapınaklar ve bir tiyatro göze çarpıyor.     

Alternatif Rota
GÖCEK-KEKOVA-GÖCEK


Uğranılan Yerler: Göcek –Ölüdeniz- Gemile Adası- Kaş - Kekova –Demre- Myra –St. Nicholas-Gökkaya- Kalkan- Patara-Letoon-Xanthos-Beştaş Koyu-Kayaköy -Ağa Limanı- Hamam Koyu-Göcek.



© 1996 - 2009 Travel Guide