Travel Guide Logo
 Akdeniz
 
Alanya
 Antalya
 Kaş-Kalkan
 Kemer
 Side-Manavgat
 Güney Ege
 Bodrum
 Datça
 Didim
 Efes
 Fethiye-Ölüdeniz
 Foça
 Köyceğiz-Dalyan
 Kuşadası
 Marmaris
 Pamukkale
 Kuzey Ege
 Altınoluk
 Assos
 Ayvalık
 Bozcaada
 Çeşme
 Gökçeada
Giriş

GÖKÇEADA

Egede doğa harikası Ege Denizi'nin kuzeybatısında 289.5 km2 yüzölçümüne, 95 km kıyı şeridi uzunluğuna sahip Gökçeada eski adıyla İmroz,Türkiye'nin en büyük adası... Tertemiz denizi ve bakir topraklarında mavinin yeşilin bütün tonlarıyla yeryüzü cennetlerinden biri.

Güney sahilleri Akdeniz iklimi, kuzey sahilleri ise Marmara iklimi etkisindeki Ada'nın ancak %10'u ova, %77'si dağlık, %12'si de engebeli arazi. Hakim rüzgarlar lodos ve poyraz. Yılın büyük bölümünde rüzgarlar devamlılık sağlıyor. Gökçeada su kaynakları çokluğu bakımından dünyanın 4. adası durumunda. 5 adet göleti, bulunan adada Zeytinli Köy Barajı adanın içme, kullanma ve sulama ihtiyacını karşılıyor. Adanın güney sahilinde bulunan yaklaşık 1 km büyüklüğündeki Tuz Gölü'nün içeriğinde yer alan kükürt, çamur kürü tedavisinde kullanılıyor.

Gökçeada, ilçe merkezi (Panayia) ve 7 köyden oluşuyor. Bu köyler Kaleköy (Kastro), Eski Bademli (Gliki), Yeni Bademli, Zeytinliköy (Aya Todori), Tepeköy (Ağridya), Dereköy (Shinudi) ve Uğurlu... Ada'nın nüfusu yaklaşık olarak 13.000 civarında... Gökçeada'ya, Trabzon-Çaykara'dan, Isparta'dan, Burdur'dan, Muğla'dan getirilen aileler, Ada'nın Rum ve yerli ahalisi ile karışarak ilgi çekici bir sosyolojik yapı oluşturmuş. Doğal güzellikleri ile bir cennet olan Gökçeada'da sessizliğin sadece denizin uslanmaz dalgaları ile bozulduğuna tanık olacaksınız. Adanın güneyinde Kefalos-Aydıncık sahilleri uzanırken, hemen yanındaki tuz gölünde çamur banyosu yapabilir, eğer şansınız varsa burada yuvalanmış flamingoları da görebilirsiniz. Gizli koy, Laz koyu, Yıldız koy... gibi koylarla çevrili Gökçeada'da yer alan köylerin hepsinde tarihin izini sürmek mümkün.

Dereköy; bundan birkaç on yıl önce, binlerce insanıyla, iki binden fazla hanesiyle Türkiye'nin en büyük köyü olma özelliğine sahipti.Günümüzde beş on hanesinde yaşayan Rumlar dışında terkedilmiş harabe bir köy görünümünde. Çamaşırhanesi, kiliseleri ve yıkık ta olsa evleriyle görülmeye değer bir köy Dereköy.

Bir diğer köy Tepeköy ise adına yakışır şekilde bir tepenin eteklerine kurulmuş. Sağlam kalmış evleri ve içinde yaşayanlarla nostalji kokuyor dar sokakları. Her yıl 15 Ağustos'ta düzenlenen Meryem Ana'nın ölümünü anma törenlerine (Eorti Dispenagies) dünyanın dört bir yanına dağılmış adalılar akın ediyor Tepeköy'e.

Zeytinliköy (Aya Todori) ise Gökçeada'nın en popüler, en iyi korunmuş köyü olma özelliğini taşıyor. Köydeki evlerin çoğunluğu onarılmış ve içinde yaşam devam ediyor. Yeşillikler içinde bir tepe kenarında kurulmuş Zeytinliköy'den kuşbakışı Gökçeada merkezini ve ovayı izleyebilirsiniz. Hemen her taraf zeytinliklerle dolu. Yüzyıllık geleneğin yaşatıldığı Madamın Dibek Kahvesi'nden içmeden ayrılmayın köyden. Kiliseler, çeşmeler, evler, taş döşeli daracık sokakları ile çok özel bir yer Zeytinliköy.

Yaşlı Çınar ağaçları ve tarihi çeşmesiyle Eskibademli Köyü (Gliki) ise görülmesi gereken bir diğer köy Ada'da. Oldukça dik bir toprak yoldan çıkılıyor köye.

 

Gökçeada'nın en renkli, en hareketli cıvıl cıvıl yeri ise Kaleköy (Kastro) ... Akşam saatlerinden itibaren gecenin ilerleyen saatlerine kadar dolu dolu yaşanıyor Kaleköy'de. Restoranlar, barlar, kafeler, çay bahçeleri herkese ve her keseye hitap edebilecek zenginlikte. Kaleköy sırtını bir tepeye dayamış. Bu tepenin zirvesinde ise adını aldığı kale kalıntıları bulunuyor. Kısa bir yürüyüşle çıkıp denizi seyretmelisiniz Semadirek'e karşı... Kuzulimanı ilk göreceğiniz yerleşim yeri adada... Henüz gelişmeye başlayan küçük bir liman. Biraz çorak görünüm ilk anda sizi hayal kırıklığına uğratsa da, Gökçeada'nın genelinde ve özellikle Kuzulimanı bölgesinde ağaçlandırma çalışmaları hızla devam ediyor.

Rum Evleri

Gökçeada, bin beş yüz yıllık bir Rum kültürünün izlerinitaşıyor. Gündelik yaşamın küçük ayrıntılarına sızmış bu kültür, Ada'nın dar sokaklarında, taş evlerin mimari yapısında iyiden iyiye açığa çıkıyor.

Gelibolu

Gelibolu, çam ve zeytin ağaçlarıyla örtülü sevimli bir ilçe. Kentin hangi yüzyılda ve kimler tarafından kurulduğu bilinmiyor.

M.Ö 278'de Roma İmparatoru olan Augustus, sürekli huzursuzluk çıkaran Galler'i Anadolu'dan sürmüş ve Gelibolu'ya yerleşen bu halka izafeten bu bölgenin adı Gal Ülkesi anlamına gelen Gallipolis olarak değiştirmiş. Osmanlı döneminde de, bu bölge Gelibolu ismini almış.

 

1451 yılında Sultan II. Mehmet, Boğazın geçişini kontrol etmek amacıyla Çanakkale Boğazı'nın Avrupa tarafına Kilitbahir'de diğeri de karşı taraf Çimenlik'te olmak üzere kaleler yaptırmış. Troya'dan sonra bu topraklarda ikinci büyük savaş olan I. Dünya Savaşı sırasında Çanakkale Savaşı gerçekleşmiş. Bugün Çimenlik'teki kale Çanakkale Savaşı'na ithafen askeri müze olarak hizmet veriyor. Gelibolu'da ise Çanakkale Savaşı'nda hayatlarını kaybeden 500.000 asker anısına Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı kurulmuş. Parkta abideler, mezarlıklara ilaveten Tuz Gölü ve doğal güzelliği ile Arıburnu Kayalıkları da yer alıyor.

Her yıl 25 Nisan Anzak gününde, Çanakkale Savaşı'nda ölen Anzak adı verilen Avustralyalı ve Yeni Zelandalı askerleri anmak için anma törenleri düzenleniyor.

Saros

Saros Körfezi, uzun kumsalları, dalış olanağı tanıyan temiz denizi ile bakir bir belde.

Saros, dalış meraklılarının ilgisini çekecek batıklarla dolu. Çanakkale Boğazı'nın çıkışındaki Kaptan Franko, Saroz körfezi açığında yatan Lundy dalınabilecek batıklardan. Siyah mercan olmak üzere su altı faunası oldukça zengin. Civar köylerde ata binmek, avlanmak, trekking, bisiklete binmek gibi aktiviteleri Gerçekleştirebileceğiniz Saroz, ev pansiyonculuğu ve otelleri ile keyifli bir tatili olanaklı kılıyor.

Kuzey Ege'nin Patarası

Adanın büyük bir kısmında yer alan yüksek tepeler, dik ve sarp uçurumlar ile denize kavuşuyor.

Buna rağmen bu temiz ve engin mavi denize girilecek olağanüstü güzellikte plajlar bulunuyor Gökçeada'da. Adanın Güneyinde yer alan Aydıncık (Kefalos) kıyısı Kuzey Ege'nin Patarası olarak kabul ediliyor. Aydıncık burnu sert rüzgara rağmen kaba dalgaların oluşmasını engellediği için rüzgar sörfü yapanlar için ideal bir bölge.

Kuzey Batıda yer alan Marmaros plajı da denize girmek ve piknik yapmak için son derece elverişli. Gerek Aydıncık gerekse Marmaros'a sadece motorlu vasıta ile ulaşılabiliyor. Bu bölgelere ulaşma olanağı olmayanlar ise Kaleköy'de bulunan Belediye Plajı tesislerinden de faydalanabilir. Adanın denize girilebilecek en güzel yerlerinden biri de Kaleköy'ün bitişiğindeki Yıldız Koyu'dur. Zengin deniz ürünleri ile amatör ve profesyonel avcılarında avlanmasına uygun kayalık koylarında dalmak, balık tutmak, keklik, tavşan, çulluk gibi av hayvanları ile kara avcılığı yapmak, tepeleri ile dağ sporu, rüzgarlı günlerinde su kayağı ve sörf yapmaya da elverişli olan Ada'da rüzgarlı havalar da bile denize girmek için sakin ve durgun bir deniz köşesi bulabilirsiniz.

Yeni Bademli Köyü Höyüğü

Eşsiz doğa ve tarih dokusu olan Gökçeada'da Yenibademli Köyü yakınlarında, en eski yerleşim birimlerinden olan Höyük kazısı çalışmalarına da devam ediliyor.

Bugüne kadar gerçekleştirilen kazı çalışmalarından M.Ö. 3000 yıllarına ait sur, ev temelleri, Erken Tunç, çağına ait keramikler, ağırşaklar, taş balta, silex ok ucu, perdah, ezgi taşları, yonga parçaları bulunmuş. Höyük kazısıyla Ada'nın en eski yerleşim tarihinin aydınlatması, doğru ve batı arasında üstlendiği rolün belirlenmesi amaçlanıyor.

İmbros

Kaleköy yakınlarında yer alıyor. Kalede Bizans ve Ceneviz yapı özelliğini gösteriyor.

Çevrede, mermer mimari parçaları, Heykel kırıkları, duvar kalıntıları bulunuyor.

 



© 1996 - 2007 Travel Guide
  Telefon: +90 212 883 43 67 (pbx) | Faks: +90 212 883 43 66
| www.turizmdebusabah.com | www.travelguide.gen.tr | www.industryguide.gen.tr | www.gastronomi.com.tr
www.artacademy.com.tr | www.okukullankolaypc.com | www.dvdfestivali.com | www.yaraticicocuk.com
| Pedia